İlgili Sonuçlar

• iş
  أمر
  daha fazlası ...
• ısmarlamak (v.)
  أمر بـ
  daha fazlası ...
• sipariş (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• özdek (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• yönerge (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• zorba (adj.)
  آمر
  daha fazlası ...
• buyurmak (v.)
  أمر
  daha fazlası ...
• tarikat (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• devlet (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• amir (n.)
  آمر
  daha fazlası ...
• komutan (n.)
  آمر
  daha fazlası ...
• kumandan (n.)
  آمر
  daha fazlası ...
• buyruk (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• ısmarlamak (v.)
  أمر
  daha fazlası ...
• ısmarlama (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• ferman
  أمر
  daha fazlası ...
• emir vermek
  أمر
  daha fazlası ...
• dikte etmek
  أمر
  daha fazlası ...
• buyruk
  أمر بـ
  daha fazlası ...
• reis (n.)
  آمر
  daha fazlası ...
• güç (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• husus (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• talimat (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• yetki (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• emretmek (v.)
  أمر
  daha fazlası ...
• diktatörce (adj.)
  آمر
  daha fazlası ...
• erk (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• koşul (n.)
  أمر
  daha fazlası ...
• yetkili (adj.)
  آمر
  daha fazlası ...
• usul (n.)
  أمر
  daha fazlası ...

örneklerde

• Bunu söylemek için daha erken.
  من المبكر البت في الأمر
• Söylemek için çok erken.
  من المبكر البت في الأمر
• Başkan, karar vereceğine dair söz verdi. Şu an havadayım.
  لقد اقتربت خطتي يا بيتر فقد وعدني الرئيس بالبت في الأمر
• Bunu not alacağım.
  سأفكر في الأمر بتأن
• Zaten, Bakan aradı ve bunun acele halledilmesini istedi yurtdışındaki politik spekülasyonları önlemek için.
  بجانب أن الوزير إتصل تليفونيا و يريد البت فى الأمر بمنتهى السرعه ليقطع على التخمينات السياسيه بالخارج